Tehdit

Yaşamak güvenli. Yaşamak için yeterliyim. Varlığımın gücü bende. Beni yaşamaya niyet ettim.

Her şeyi öğrendik. Korkmayı, sevmeyi, itaat etmeyi, yemek yemeyi, diş fırçalamayı, okumayı, yazmayı ve bunların toplamı yaşamımız oldu.

Kısacası nasıl öğrendiysek öyle yaşar olduk. Ama hepimizin ortak noktası var;

bu dünyada var olmaya başladığımız andan itibaren hepimiz içgüdüsel olarak “hayatta kalmaya” programlandık. “

İlk insanlardan bugüne dek bu hiç değişmedi. Hep öğrendiğimiz bu; en temel içgüdümüz “HAYATTA KALMAK”.

Öyle ki, beynimiz tehdit hissetmeye başladığı an, sistemimiz hayatta kalmak için otomatik alarm verir. Ve de korku hissetmeye başlarız. 😓😟

Hayatta kalabilmek uğruna merkezi sinir sistemimiz gerginleşir; tüm yaşamsal fonksiyonlarımızı alarmda tutmaya başlar.

Ve işte tehdit olmasa bile tehdit varmış gibi davranmaya başlarız.

Güvende hissetmediğimizde bunu yaparız. Takıntılı insanlar oluruz. Korkak, ürkek oluveririz. Çünkü sürekli kontrol edemeyeceğimiz şeyleri kontrol altına almaya çalışırız; alamayınca da başlar kendini yetersiz hissetmeler..

İşin içine bir de belirsizlik giriverince, olumsuz duygular birbirini takip etmeye başlar, düşüncelerin ardı arkası kesilmez, su gibi akmaya başlar. İşler karışır… başa çıkmayan bir hal alıverir.

Sonradan da kalbimiz sanki her an bir şey olacakmış gibi atmaya başlar;  sinir sistemi daha da gerginleşir.

Ne kadar dayanabiliriz ki bu duruma? dayanamıyoruz tabi. Yaşamsal enerjimiz, bağışıklık sistemimiz çöküyor.

Asıl tehdidi kendimiz yarattık bile. Hem de düşünce sistemimizde başladı ve kim bilir hangi hastalığa kadar dönüştü. Hani amaç yaşamaktı.

Ne oldu şimdi?

Yaşamak bir dönüşüm.

Hangimiz bebek kaldık ki? Sürekli dönüşüm içindeyiz. Büyümek için duygularımız da dönüşüyor. Yaşamak için yeterli gücümüz var.

İşte bakın,  şu an yaşıyoruz.

Unutmayın, belirsizlikler, tehditler hep olacak hayatta. Önemli olan bizim onlarla karşılaşınca ne yapacağımız.

Bugüne dek varlığımıza ve tüm varlıklara sevgi ve saygıyı eksik ettik.

Korktuğumuz için, sürekli insanlara, hayvanlara, doğaya öfke ve saygısızca davrandık. Yaptıklarımızın sorumluluğunu almadık.

Oysa evrende varlığını sürdürebilmek için kabul gerekiyor. Kabul, dönüşümü başlatıyor. Ve farkındalık artıyor.

Biz ise tehdit görünce, savaş açtık. Savaşırken her şeyi istediğimiz gibi yapmaya çalıştık. Olanı kabul etmedik. Gücümüzü savaşa verdikçe, sevgiye yer kalmadı. Yerini korku, kaygı, yargı, suç ve cezalar aldı.

ŞİMDİ GÜCÜMÜZÜ SEVGİDEN YANA KULLANMA ZAMANI.

VAR OLANIN İÇİNDE BİZ DE VARIZ. KABULDEYİZ. 🙆

SAVAŞ BİTTİ.

OLANI SEVGİYLE KABUL ETTİK 💙

İçgüdüsellikten bilince yükselmeyi kabul ettim. Dönüşümü kabul ettim. Yeterliyim, güvendeyim, dönüşüme niyet ettim

Sevgi ve saygıyla, 😊🙏   

Ağacım’daki tüm çalışmalar fiziksel, zihinsel ve ruhsal bütünlüğümüzü destekler, bu sayede daha mutlu, daha huzurlu bir yaşamı amaçlarız.

Whatsapp danışma hattı