Gökyüzü senle konuşuyor…Peki sen duyuyor musun? Gökyüzünü dinlemeye, deneyimlemeye ve kendini dönüştürmeye hazır ol…
Evrenle uyumlanmaya hazır mısın? Unutma, senden başlayan her şey sana geri gelir. Uyumlandıkça uyumlayabilirsin. Öğrenmek, ve de deneyimlemek istersen eğitimlerimize bekliyoruz
Büyük bütünlük içinde yerini bulup, yaşam yoluna huzurla KENDİN olarak devam edebilirsin. Gökyüzünden ve genlerinden gelen dönüştürücü gücü de hayatına katmayı unutma.
Bizi biz yapan her şeyle BEN olmak. Beni görüp BİZE ulaşmak
Vizyonumuz
Evrenin yaradılışındaki mutlak sadelik ve işleyişindeki denge ve dinginlikle uyumlu yaşayan insanların çoğalmasına vesile olmak.
Misyonumuz
Geçmişlerini “neden”lerle, geleceklerini “nasıl”larla sorgulayıp yaşamı zorluk ve savaş alanına çeviren günümüz insanlarına “dünden bugüne, bugünden yarına
huzur ve barış içinde geçmelerine”, Insanların büyük bütünlük içinde yerini bulmalarına yardımcı olarak “farkımızın, farkındalığımız olduğunu farketmelerine”;
“NEREDEN NİYE GELDİK; NEREYE NASIL GİDERİZ”I
keşfetmelerine vesile olmak.
Dilek’çe sözler ile günün aydınlansın
Ağacım Ailesi ile
Kendini kendine hediye etmeye VAR mısın? Yolculuk, Ağacım’la bir başka güzel
Video Galerimiz
buraya kadar ilgini çekebildiysek bizi takip etmeyi unutma
All
GENUYUM
ASTROUYUM
Niyetler
EĞİTİM
Yorumlarınız
Düşünceleriniz bizim için değerli
Sibel Akarsu
Katlımcı
Sevgili Dilek'le tanışmam 2009 yılında evlilik sonrası yaşadığım ilk kriz sebebiyle, kuzenimin kendisinden ve uyguladığı, diğer tedavi yöntemlerinden tamamen farklı teknikten bahsetmesiyle başladı..
Ön yargılı değildim; tamamen tesadüfi okuduğum birkaç dergi/gazete makalesi ve röportaj sebebiyle
biraz da olsa yüzeysel bilgim vardı bu konuyla ilgili... ama kader işte, bir gün bir vesileyle yakinen muhatabı olabileceğimi düşünmemiştim aslında.. İyi de olmuş (diyorum özellikle bugünlerde)
Ruhsal ve psikolojik (özellikle geçmişe dayalı travmalar) kökenli problemlerin ilaç destekli tedavisine karşı olduğum için de tercih ettiğimi mutlaka söylemem gerekli..
İlk tecrübemde, baba olmayan bir evde büyümenin aslında insan hayatı üzerinde özellikle babaya düşkün bir kız çocuğunun hayatında ne derece etkiler yarattığını, tüm tavır, duruş, karakteristik yapısını ne derece etkilediğini, sosyal hayatın içindeki tüm birimlere, iş hayatından, arkadaşlık ilişkilerine, evlilik hayatına kadar nasıl şekillendirdiğini hayret ve şaşkınlık içinde öğrendim.. Ve tabii bu sevgili danışmanımın doğuştan gelen öngörü yeteneğini mesleki tecrübesiyle birleştirerek ve bunu karşısındaki insana son derece doğru kelimeleri kullanarak aktarabilmesi sebebiyle bayağı etkili ve ikna ediciydi..
Nasıl mı emin oldum??? Yıllardır değil başkasına kendime bile söyleyemediğim, dışa vuramadığım her şeyi en ince ayrıntısına kadar çata çat yüzüme haykırmasıyla.. E hiç de kolay değildi, bayağı ağır ve yorucuydu yüzleşmek, insanın kendi kara kutusuyla..
Dilek’le çalışmalarımız üstünden birkaç yıl geçti.
Son 2 aydır yine dayandım kapısına danışmanımın; çünkü dinlemedim öğütlerini, aşamadım engellerimi…
Fakat bu sefer daha net her şey; inatla, bağnazca kendimi inandırdığım, savunmaya geçtiğim durumların aslında ne kadar dayanaksız olduğunun, sürekli suçladığım karşı tarafın da artık sabrının hangi noktada bittiğini, aslında hayattan tek başına alması gereken dersleri bile haddim olmadan engellemeye çalıştığımı artık çok net görebiliyorum ve farkındayım..
Son 2 aydır yine dayandım kapısına danışmanımın;
çünkü dinlemedim öğütlerini, aşamadım engellerimi bu geçen süre zarfında belli ki boşanma sürecindeyim ve tabii dış etkenler de mevcut hissettiğim ve kendisinin de son iki seanstır ortaya çıkardığı ve onayladığı durumlarla sabit..
Fakat bu sefer daha net her şey; inatla, bağnazca kendimi inandırdığım, savunmaya geçtiğim durumların aslında ne kadar dayanaksız olduğunun, sürekli suçladığım karşı tarafın (eşimin) de artık sabrının hangi nokta da bittiğini, kültürel ve karakteristik yapısını değiştirmeye çalışarak aslında kendimi ne kadar gereksiz yere yorduğumu ve sınırları aştığımı, onun yerine düşünerek, onu ailesine, hayata karşı savunduğumu ya da desteklediğimi zannederek aslında hayattan tek başına alması gereken dersleri bile hadsizce engellemeye çalıştığımı artık çok net görebiliyorum ve farkındayım..
Şu anda daha objektif ve kabullenmiş hissediyor, bu durumun bana ilerleyen günler için ne gibi sürpriz ve fırsatlara yer açtığını, bana ve eski eşime neler katacağını ve öğreteceğini hep birlikte gözlemleyelim sevgili danışmanım.. :::))))))
Görkem Zeynep Arsoy
Satınalma Uzmanı
Her birimiz büyük bir sistemin içerisinde kendi sistemlerimizi işletiyoruz.
Bizlerin oluşturduğu en micro sistem aile. Aile sistematiği aile ağacımızdan kuşaklar boyunca akan bilgilerle kuşaklar boyunca devam ediyor. Bu bilgiler her jenarasyonda ve her aile bireyinde farklı şekillerde tezahür ediyor. Ancak bilgi tek ve ortak.
Uyum alanı eğitimi, 5A yöntemiyle büyük sistemin içerisinde kendi sistemlerimizi nasıl işlettiğimizi görmemizi ve artık günümüzde sistemimizi işletmeyen eski bilgiyi yeni bilgiye dönüştürmemizi sağlıyor.
Deniz Güleşen 2022
Analitik Mühendisi
Aile diziminde dışarı bakıyoruz.
Kendimize yaptırdığımızda, aile bireyleri geçmişte neler yaşamış neler yaşatmışlar bunları görüyoruz. Onları birbirleriyle anlaştırıyoruz, kişilere duymaya ihtiyacı olan şeyleri duyuruyoruz. Bunun hayatımıza etkisi pozitif olsa da dizimini açtıran kişi için onları dışarısı, kendisinin harici olarak görmesi. Bu olanlar benim yüzümden değil duygusu.
Gen uyumunda ise, geçmişte yaşamış kişilerin yaşadıklarının, yaşayamadıklarının genlerimize direk bilgi olarak kaydolduğunu görüyoruz. Onları bu zamana dek dışlamış olsak da gen uyumda bunun bilgisinin içimizde, genlerimizde kaydı çıktığı için içerisi, dışarısı ayrımı kalmıyor. Hem kabule geçmek kolaylaşıyor, hem de insana bir sorumluluk duygusu geliyor: Bu davranışlar, tutumlar, duygu ve düşüncelerle yaşamaya devam edersem işte hayatım bu şekilde, bildiğim şekilde devam edecek. İstediklerimi, yeniyi hayatıma alabilmek için eskiyi bırakmak, huyumuzu, alışkanlıklarımı değiştirme sorumluluğu geliyor. Kendimiz olma meselesinde derinleşiyoruz
Duygu Korkmaz
Yaşam Koçu
Gen uyum, kendini ve özünü iç organlarına kadar tanımak demek. Neyi neden yaptığını fark etmek. Bir türlü halledemediğin ve içinden çıkamadığın kısır döngünün ilk başlangıç noktasını keşfedip kabul etmek. Aslında anda dönüşüm sağlarken kişinin bunun fark etmesinin belki zaman aldığı ama fark ettiğinde de bu neden halloldu diye çokça şaşırdığı sihirli ve çok kıymetli çalışmalar demek. Anlarken ve anlamlandırırken kabul etmenin verdiği rahatlığı en çok hissettiren çalışma olduğunu her uyumda ayrı ayrı hissediyorum. Ve bazen o kadar karmaşık görünen ve sorun diye gördüğümüz şeylerin bile aslında ne kadar basit olduğunu fark edip, kabul edip, taa o minnacık hücrelerinde uyumlandırmak ve artık hayata geçirmek demek.
Nimet Boratav
Hukukçu
Ben yıllar önce Dilek ve Sibel’le tanıştım . 12 yıldan fazla olmuştur . İki güzel yürek . İki can dost. Dilek ve Ağacım ekibi yıllardır benim yol arkadaşım . Onlarsız bu hayat çok zor olurdu biliyorum. En sevdiklerime olan gizlenmiş öfkelerimi gün yüzüne çıkararak arındırma, çocukluğumu şefkatle kucaklama ihtiyacımı giderme , annemin rahatsızlığını , daha kaliteli yaşamasına izin verecek şekilde şifalandırma ve daha bir çok iyileşme hep Ağacım sayesinde oldu . Dilek Allah tarafından beş duyu dışında görebilme, hissedebilme yetisi verilmiş zarif bir ruh . Yıllar içinde ne zaman ihtiyacım olsa bir şekilde bir vesile olmuştur ve Dilek’in kapısını çalmışımdır. Hep de büyük bir hoşnutluk , farkındalık ve özüme yolculukla ayrılmışımdır o kapıdan . Unuttuğumu sandığım veya bilinç dışıma işlemiş bir çok olay , bilgi onun sayesinde şifalanmıştır. Hukukçu olduğum için meslek defosu herkese soru işaretleri ile yaklaşmama rağmen defalarca bana gerçekliğini ispatladığı için Dilek’in bu yeteneğine tamamen güvenmekteyim .
En son pandemi sürecinde başladığı Gen Uyumu çalışmaları ile açtığı alanda hepimizin , Türkiye’nin , dünyanın şifalanmasına kanal olduğunu düşünüyorum . Bence Gen Uyumu bir insana atalarından gelen DNA ya işlemiş bilgilerden görevini tamamlamış, kopyalanması gerekmeyen lerin şifalanarak uyumlanması demek. Demans hastası olan annemdeki rahatlama benim için önemli bir çalışmaydı. Astro uyum ise bireyin doğum haritası çıkarılarak yıldızların ve gezegenlerin yaydığı çekim gücü , manyetik alanla tekrarlayan süreçlerin insana zarar veren parçasının şifalandırılması uyumlandırılması diye düşünüyorum . Astroloji konusunda bilge Ezgi ‘nin yürek zenginliği Dilek’in yeteneği ile birleşince eşsiz bir çalışma ortaya çıktığına çok tanık oldum . Sevgili Ağacım ekibi iyi ki yolumuz kesişmiş . Bu hayat sizlerle daha güzel ....
Başak Dirim Gökçe Elal
Operasyon Yöneticisi
Yaşamım boyunca, çocukluk döneminde , çevresel koşullar,yetiştiği ortam ,gözlemlerinin ,anne baba davranışlarının yetişkinlikte ortaya çıkması olarak yorumlamaktaydım.
Tıpkı Anadolu’da hemen hemen her evde söylenen;
-“Benim kızım aynı halasına,teyzesine,anneannesine,babaannesine çekmiş ,benim oğlum aynı amcasına, dayısına,dedesine çekmiş”
ve okuduğum pedagojik,sosyolojik içerikli kitap bilgilerinde yaygın olarak geçen ergenlikte,
-“Annem gibi babam gibi olmayacağım” deyip ,yetişkin olduktan sonra benzer konularda, aynı davranışları sergilemelerini de örnek olarak ekler, bir mantık çerçevesine oturtmaya çalışırdım.
Çocukluk ve gençlik dönemi travmalarını bilirsek ,bu bilgilerle yetişkinlikte, davranışlarımızı kontrol edebileceğimizi de düşünür ,tüm yaşadığım travmaları tek tek kendime hatırlatır ,”Biliyorum öyleyse değiştirebilirim kendimi “ söylemine inanırdım…
Ta ki ,önce aile dizimi ,sonrasında gen uyumuna dönen ,yaşamsal alanla ve Dilek ile tanışana kadar.
Artık genlerden geçen fiziksel hastalıklar gibi ,varoluşumuza sebep ,tüm dişil ve eril, geçmiş atalarımın duygu ,düşünce ,kayıtlarının ,günümüze taşıdığımızı, bunu hiç farkına varmadan tekrar ettiğimizi ,onların hikayelerini yıllar sonra bambaşka bir yılda ,ayda ,günde benzer davranışlarla devam edebildiğini kabul ediyorum. Bu kabulle birlikte, hissettiğim, her duygu değişimini fark ederek bana ait olmayanları, o AN ‘da görerek ,farklı bir davranışa ,söze dönüştürebiliyorum.
Bu dönüşüm bir tek beni değil ,kendi ailemi de dönüştürüyor. Çünkü biliyorum ki ,ben ,beni var eden ,soyumdaki tüm kadın ve erkeklerin bir parçasıyım. Dönüşümüm, kendime ve tüm soyuma hizmet ediyor. Oğlum, eşim ,annem, babam ile olan ilişkim; kendimi ve zihnimi bilinçle kullanmaya başladığım günden beri, bambaşka bir yerden gelişmeye, sevgiyle devam ediyor.
Hayatıma girişin ve bana bu dönüşümü yaşattığın için binlerce şükür ,Canım Dilek ve Ağacım ailesinin her bir üyesine sonsuz sevgimle …
Emine Özgür
Emekli Askeri Hakim, Noter
Kendim, benle konuşuyor ve kendimi duyu organımla duyuyorum.
Emel Kankaya
, İş ve Sistem Geliştirme Drektörü, 2022
Gen uyum insanların hayatlarında farkındalık ve şifa yaratan muhteşem bir çalışma
1,5 yıldır gen uyum çalışmalarının ve bu güzel grubun bir parçası olmaktan çok mutluyum.
Dilekcim iyki seninle ve gruptaki diğer arkadaşlarımla yollarımız kesişmiş. Daha çookk uzun bol şifalı yıllarımız olması dileğiyle…
Cyntia
Öğretmen, 2020
Bolivyalıyım. Dilek’le çalışmak “hayat bu kadar değil” dedirtiyor. Herşeyim vardı, ailem, çocuklarım ve işim. 6 ay önce nedenini bilmediğim bir panik atak geçirdim. O güne kadar hayatla ilgili kullandığım savunma mekanizmaları işe yaramadı ve bir yola girdim. Kendimi anlamaya çalışmak ve duygularımı tanımaya başlamak başlangıçta çok acı vericiydi. Ancak şimdi kendime değer verme yolunda attığım bu adımda çok mutluyum.”
“Aile dizimi, bana göre kişinin kendinin bile farkında olmadığı ve hayatını bloke eden karanlık yönlerini görmesinde ve yaşamına sağlıklı, kaliteli ve mutlu bir şekilde ilerlemesine yardım eden çok doğru bir enstrüman”
Chantal Bregnard (Grafiker) ve Anouck Rossel (Mücevher Tasarımcısı) – İsviçre, 2017
Paylaşım Sibel Özalp’in İsviçre’de yaşayan kuzini Chantal ve 38 yaşındaki kızı Anouck’a ait.
Dilek, Anouck’un açılım çalışmalarını yaparken ne Anouck buradaydı, ne de annesi Chantal. Onlar İsviçre’de, Dilek Istanbul’da, tamamiyle uzaktan yapılan bu çalışma meyvelerini vermeye başladı…
Anouck’un genç kızlık döneminde başlayan temizlik takıntıları vardı, ayrıca da geçen yıl kendisine MS hastalığı teşhisi konulmuştu. Bu arada yaşam sevincini tamamiyle kaybetmiş, ilgilenmekten keyif aldığı hiç bir şeye ilgi duymamaya başlamıştı. Evliliğinin başlarında yaratıcılığını dolu dolu kullanarak yaptığı mücevher tasarım işini bile bu yüzden bırakmıştı.
İşte bizle paylaştıkları:
Sevgili Dilek ve hepinize herkese merhaba,
Bizlerle ilgili yapılan aile dizimlerine katılımınız ve ilginiz için, favori Franco-Türk tercümanımız Sibel’in aracılığıyla, hepinize yürekten en samimi teşekkürlerimizi gönderiyoruz. Bu çalışmalar sayesinde yaşamımıza yepyeni bir yol açıldı. Bu yolun temellerini atmaya başladık bile; her ikimiz de, hayatımızda oluşan tüm değişiklikleri hissediyoruz, onların çok farkındayız..
Anouck: “saplantılarım konusunda henüz çok ciddi bir dönüşüm yaşamamakla beraber, yaşam sevincime ve yaratım gücüme yeniden kavuştum; ( genç kızken müthiş yaratıcı iken bu yeteneğini kullanamaz hale gelmişti) giysiler, objeler, örgüler, kağıt hamuru, vs. bir zamanlar dizayn edip ürettiğim her şey, açılımlar sürecinde yeniden hayatıma girmeye başladı. Ella’ya bir jilet (doudou) , kendime bir elbise, Leo’ya kartondan bir gitar, organik bisküviler, hamur işleri, böyle devam edersem eskiden beri açmayı hayal ettiğim butiğime koyacak kadar çok malzemem olacak; en azından ürünlerimi satılmak üzere bir dükkana verecek kadar üretmeye başladım bile. Kendime, çocuklarıma ve yaratıcılığıma çok daha fazla zaman ayırıp, kendimi geliştiriyorum, takıntılarımı da daha az düşünüyorum. Sorgulamalarımın çok azalması ve de çok daha fazla AN’da kalabilmem uzun zamandır ağır stres altında çalışmak zorunda olan beynime çok iyi geldi.
Chantal: Anouck çok sakinleşti, onda çok net bir iyileşme gözlemlemekteyim, Bu durum sırf kendine değil, tüm ailemize o kadar iyi geldi ki.
Her birinize ayrı ayrı her şeyin en iyisini dileyerek TEŞEKKÜR ediyoruz,
Öpücükler,
Treysi D. Aziz
CEO, 2022
Dilek’in hayatımdaki yerini, önemini kelimelere nasıl döksem… Yaşadığım, deneyimlediğim ve sonucunda hisettiğim tüm güzellikleri herkesin yaşamasını temenni ederken, bunları nasıl açıklasam diye düşünüp duruyorum.
2012 yazı bir arkadaşımın Dilek’le yaşadıklarını anlatışından etkilenip, hemen tanışıyorum bu inanılmaz kadınla. İlk seansta zaten “nasıl yani” durumundayım. Ve gelelim hayatıma kattıklarına….
Aramın bozuk ya da kötü olduğu insanlarla ilişkilerim düzeldi. Yaptığımız tüm çalışmalar kendimi daha iyi tanımama vesile oldu. Kendimi ve tabii ki dolayısıyla çevremdekileri daha fazla anlamaya, empati kurmaya başladım. Bu deneyim arttıkça, algım daha da fazlalaştı bu konuda. Geçmişimle barışmanın ve onu olduğu gibi kabullenmenin önemini, barışmadan ve kabullenmeden ASLA ilerleyemeyeceğimi…
Anda olmanın önemini ve farkındalığını algılamama çok büyük katkısı oldu. Ve en güzeli ne biliyor musunuz? Anda yaşanabiliyormuş gerçekten.!!! Nasıl olacak, nasıl yapacağım deyip dururken bir anda kendimi “Anda yaşarken” buldum. Bu inanılmaz bir his! Öyle hafif hissettiriyor ki. Umarım herkes hayatının bir döneminde de olsa, bu şekilde hissetmenin nasıl bir şey olduğunu deneyimler. Gerçekten inanılmaz bir his çünkü sanki bulutların üzerinde, özgürsünüz gibi…
Dilek’in desteği, enerjisi ve sizin de kendinizi açmanızla, başaramayacağınız şey yok. İnanın buna ve en önemlisi kendinize.
Sıcak, içten, pozitif ve hepsinden önemlisi, inanılmaz mütevazi, yardımsever kişiliği ile, daha hayatlarına dokunması gereken çok insan var Dilek’in.
Bunca kötülük varken etrafta, bırakın Dilek’in sıcak gülümsemesi, gözlerinden ruhunuza yansıyan pozitif ışığı ve enerjisi, size yeni bir siz kazandırsın.
Bana yeni bir ben kazandırdığın için müteşekkirim güzel kalpli Dilek’im.
Farklı çalışmalarda sevgili Sibel ile de denk geldim. Güler yüzü, pozitifliği ve neşesi sizi sımsıcak sarmalıyor. Ağacım ailesi ile mutlaka en kısa sürede tanışın, pişman olmayacaksınız.
Ağacım Ailesi sizi seviyorum.
Sibel Aldıkaçtı
IK Danışmanı Ankh, Ağacım’da kurucu ortağı, 2016
Geçen yıl tansiyonum aniden çok keskin iniş çıkışlar yapmaya başladı; her gün birkaç kez 22 ye fırlayıp, götürüldüğüm hastanelerde tüm müdahelelere rağmen inmekte çok zorlanıyordu. Yapılan tetkiklerin sonucunda sağ böbreküstü bezimin üstünde iki cm boyunda bir tümör olduğu ortaya çıktı. Ancak, tümörün cinsinden dolayı, yapılması gereken operasyonun hayli zor ve kanlı bir ameliyat olması, doktorların çok yakından çok yönlü analizler ve tetkikler yapmalarına neden oldu. Doktorlar bana bu sürecin uzun olacağını, ancak ameliyatın şart olduğunu, bu dönemde çok sakin bir yaşam sürmemi önerdiler. Hatta etrafında bile kimse öyle fazla hareket etmesin dediler. Dilek’in enerji boyutunda gelişmeleri takip ettiğini hissediyordum, ancak bana hiç bir şey söylemiyordu. Aradan üç ay geçtikten sonra bir gün beni çağırdı. Peşpeşe dört haftada birer defa uyguladığı çalışmanın sonuncusunda Dilek aniden nerdeyse duvara yapıştı, tıpkı elektrik çarpmış gibi.. Taksim’de gaz yiyenleri aratmayacak şekilde öksürük ve nefes krizine girmişti. Sonradan anladım ki, tümörüme neden olan blokajı çözmüşler. O günden itibaren tansiyonum hızla düşmeye başladı; öyle ki doktorum, almak zorunda olduğum avuç dolusu ilaçları hızla azaltmaya ve değiştirmeye başladı. Tümörüm hala duruyor, ancak faaliyeti bitti)) Aradan 6 ay geçti, sesi soluğu çıkmıyor ve çıkmayacak da; artık bunu biliyorum.
Çok şükür…
2022 Aradan altı yıl geçti. Doktor kontrollerim devam ediyor…Ses seda yokkkk…
Teşekkürler Dilek
Sema Kılıç (Semavii)
Astrolog
Dilek’e gidin, iyileştirin kendinizi. Bana teşekkür edeceğinizi biliyorum. İyi ki önerdin diyeceğinizi biliyorum. Teşekkür ediyorum hayata güzel dokunuşlar yapan hayatımızı güzel şifalı dokunuşlarla yaşanası hayata dönüştürmemizde katkıları olan tüm güzel insanlara. İyi ki varlar.
***********
Dilek Hanım’ın seansına bir dostumun tavsiyesiyle ilk gittiğimde, daha çok gözlem yapmak için gitmiştim, ilk seansta beni çok etkiledi, dedim, bu kadında bir şey var, bu kadın farklı... Çok kendine has bir terapi sistemi var.. Ve çok şaşırtıcı, etkili ve dönüştürücü.
***********
Yahu siz fizik bedendeki duyguların yanı sıra ENERJİ BEDENDEKİ DUYGULARI, DUYGU KALIPLARINI ORTAYA ÇIKARIYORSUNUZ? Bu muhteşem bir şey! Ben onu anladım…
Zaten enerji bedendeki duygu kalıpları asıl temizlenmesi ve dönüştürülmesi gereken şey. Harikasınız!
***********
Dilek’e gidin, iyileştirin kendinizi. Bana teşekkür edeceğinizi biliyorum. İyi ki önerdin diyeceğinizi biliyorum. Teşekkür ediyorum hayata güzel dokunuşlar yapan hayatımızı güzel şifalı dokunuşlarla yaşanası hayata dönüştürmemizde katkıları olan tüm güzel insanlara. İyi ki varlar.
Emine Aktaş
Yüksek İşletme Mühendisi
Dilek ile calışmak paralel evrene giriş yapmak gibi bir şey. Her şey dünyasal anlamını kaybedip, onun rehberliğinde boyutsal anlam kazanıyor. Neyi neden yaptığım o kadar aşikar hale geliyor ki, şifalanıp geri geliyorsun.
Hande
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi
Dilek'i tanıdığımda, gözlerinin derinlerine baktığım o ilk anda, çok özel ve güçlü bir varlığın, sevgi dolu bir dostun ve bir o kadar da bilge bir kadının karşısında durduğumu hemen anladım.
Dilek'e yolumun düştüğü o günün üzerinden tam üç sene geçti ve bugün Dilek benim için hayatımın o sayısız engebelerinde, yoluma ışık ve sevgi tutan, gerektiğinde ruhumu ve benliğimi silkeleyip kendimi "olduğum gibi" görmemi sağlayan, gerektiğinde de beni o sonsuz merhametiyle sarıp sarmalayan ve şifalandıran bir rehber, bir dost ve çok özel bir can.
Kendisine lütfedilmiş olan bu çok özel yetileri, sonsuz bir alçakgönüllülükle ve letafetle dağıtan, o güzel kalbini en güzel kaynağa bağlamış olan ve "oradan" konuşan, "oradan" dokunan canım Dilek'im.
Not: Kendini bulamıyorsan Dilek’I bul!
Ben arayış içinde kayboldum yine, ve ne aradığımı unuttum..
Cevaplar aramaya başladığımız noktadan doğar.
Dilek beni o noktaya geri götürür. Kayboldum geliyorum..
Sonra yine başlıyorum. Dekor değişiyor.
Ben aynıyım sadece daha farkındayım.
V. P.
Eğitmen
Tam dersin ortasında kapı açıldı ve “oğlun yerde bayılmış gibi yatıyor”
cümlesini duyar duymaz öğrencilerimi bırakıp fırladım.
Merdivenleri üçer beşer tırmandım. Hayatımda hiç bu kadar hızlı koşmamıştım. İşte oğlum orda yerdeydi. Yüzü bembeyaz dudakları mosmor, korku içinde. Nefes nefese büyük oğlumun kafasını ensesinden kavradım, “gözlerime bak oğlum, her şey yolunda, yanındayım, sakin ol birazdan geçecek” dedim.
Su lazımdı. Kantin 15 adım ilerideydi. Can havliyle koştum, su şişesini aldım, geri koştum. Önce ensesine ve bileklerine biraz soğuk sudan koydum ve damla damla içmesini istedim.
“Birazdan iyi olacaksın, anladın mı? Kan mı gördün yine?”.
“Kanı ve kan şekeri kelimesini duydum birden, kan hayalimde canlandı ve kendimi kötü hissettim anne, halim kalmamıştı. Su içmek için izin istedim, vermediler, ayağa kalktım, enerjim kalmamıştı ve düştüm”.dedi.
Etraftakilerden sesler yükseliyordu, “sakin ol”, “hemşireye gidelim”.
Onları dinlemiyordum. Sakindim. Bu ilk defa başımıza gelmemişti ki.
Artık bu sorun beni çileden çıkarıyordu. O iyi olacaktı artık, yeter. Bitmeliydi.
Yapabileceğim tek şey vardı; o da Dilek’e sığınmak.
Mesaj attım o gün hemen, “Dileeek, artık bu olayı tekrar tekrar yaşamaya dayanamıyorum, ağlamaktan bıktık, Bize yardım et” dedim.
Dilek, oğlum 18 yaşın altında olduğu için ondan izin al ve aile dizimine gel dedi.
İnanıyordum, Dilek bunu çözecekti.
Aile diziliminde olanlar anlatılır gibi değil. Dilek yanımda güven veriyor, gözlerimin önünden yaşadığımız manzara canlanıyor. Çığlıklar, öfke, heyecan ve saygı. Gözyaşlarım gördüklerim karşısında sel oluyor.
Ve final, eve döner dönmez oğluma kanlar içinde bir adam resmi gösteriyorum. Sonuç tam istediğimiz gibi.! İki gün sonra kanlar içinde bir diş görüyor.
“İyi misin?” diyorum heyecanla. Merakla.
“Anne Dilek Abla çözdü ya!”
İ. A.
Merhaba,
Ben bir aile dizim müdavimiyim 🙂 ve yaşadığım harika dönüşümleri paylaşmak isterim..
Aile dizimlerinde, geçmişte kitlenmiş sorunların bizlere ve bizlerden sonraki nesillere aktarılmaması gerektiğini öğrendik, yaşamış olduğumuz durumları görüp onları kabul etmeyi seçtik; kabul edince de dönüşümler yaşadık, hala yaşamaktayız. Katıldığım her aile diziminden sonra hep bunun hafifliğini yaşamışımdır..
Dilek’le tam da ona ihtiyacım olduğu an karşılaştım. O zaman omurgamda 25 derece skolyozum vardı; karnım çok sıkışıktı; hayata karşı güvensiz, zaman zaman kafası karmakarışık bir genç kızdım. Ailemde erkek enerjisi yoktu, erkek olan ya aileyi terk ediyordu, ya da ailede kalıp vefat ediyordu. Derin travmalı bir ailenin kızıydım. Çocukluğumu yaşayamadan anne rolünü üstlenmek zorunda kalmıştım; yüküm ağırdı. Aile içindeki problemli ilişkileri saymıyorum bile :))
Aile dizimlerine katılmaya başladıktan sonra, her bir dizimde tüm bu yüklerin oluşturduğu blokajlardan adım adım kurtulmaya başladım. Yaşayamamış olduğum ilk çocukluk rolüme geçebildim.. Katıldığım dizimler sonrası, hayatımda henüz yaşayamadığım ancak yaşamış olmam gereken olaylara doğru yönlenmeye başladığımı fark etmeye başladım.
Aslında, hayatın akışında her şey olması gerektiği yöne dönüyor.
Yaşarken, ait olduğum yerde, ait olduğum rolde durmayı öğrendim. Yaşamımda bana ait olan yeri görüp seçmeyi öğrendim.
Tüm bu farkındalıklar ve seçimlerimle birlikte şimdi artık karnımdaki o sıkışıklık da yok; çok rahat nefes alabiliyorum.. Skolyozum eskisinden çok çok daha iyi; yüklerimi azalttıkça skolyozum da tıpkı benim gibi yaşama karşı duruşunu değiştiriyor :)) ve bunu hissetmek harika bir duygu.. Ve ben şimdi evlilik kararı aldım.. 🙂 Güvenli, kararlı ve korkmadan. Bu karar benim için aldığım en büyük kararlardan biri.
Yanımızda olup, bizim yolumuza ışık tuttuğu için sevgili Dileğe çok teşekkürler.. Ağacım ailesi altında bizi buluşturduğu ve şifalandırdığı için de.
Sevgiler 🙂
Hepimiz istediğimizi oluşturabilme yetki ve becerisine sahibiz.