Sevgisizlikten yoruldum. Kendimi ve yaşamı sevgiye dönüştürmeye niyet ettim.
Nefret ne demek? Bir kimsenin kötülüğünü, mutsuzluğunu istemeye yönelik duygu diyor TDK.
Çok derinlerden ama bir anda gelen bir duygu durumudur nefret. Sevdiğin bir duruma ya da insana karşı bile oluşabilir. Yediklerinden, içtiklerinden bile nefret edebilirsin.
Nefret bazen öfke ile eşleşir, bazen tiksinmekle… bazen de sana yapılmış olan bir haksızlıkla..
Tüm bu olumsuzluklar nefret duygumuzu tetiklemeye yeterli olabiliyor… o kişiye, o şeye karşı nefret hissetmeye başlayabiliyoruz. Arka arkaya gelen, içimizde bir hortum gibi, fırıl fırıl dönen, kontrol edemediğimiz bir duygu durumu bu. Öyle ki, peş peşe çıkmaya başlar içimizden olumsuzluklar…elimizde değil..kendimize bile kızabiliriz, kendimize hayret ederiz…nasıl da bu kadar kötü olabiliyoruz? Ya da neden kayıtsız kalamıyoruz?
Şöyle bir bakarsak, çoğu zaman o kişiye ya da o duruma daha evvelden çok fazla ödün vermiş olduğumuzu görürüz.
O ödün verdiğimiz tüm konular birer birer bize işlenir. O kadar ödün vermişizdir ki adeta o zamanlar kendimizi bile unutmuşuzdur.
Aslında biz de, doğal olarak, bilinçsizce verdiğimiz bu ödünlerin karşılığını almak isteriz.
Tabii ki zamanı gelince..işte o zaman da, ona göre davranmaya başlarız.
Alamadığımızda da haksızlık hissetmeye başlarız. Bir de üstelik, iyi davranışımızın karşılığını almak isterken kötü bir şeyle karşılaşırsak..üffff.. içimizde bir girdap oluşmaya başlar. O girdap derinleşir; derinleştikçe, evvelden iyilik olarak hissettiğimiz duygular, kötülük ile yer değiştirmeye başlar. 😦😱
Ve işte nefret. Ya durumlara ya da insanlara karşı duygularımızda bunu yaşar halde buluruz kendimizi.
Peki nefret bu kadar otomatik pilotta çalışıyorsa biz ne yapacağız?
Biz hep öncelikle çözümü dışarıdan aramaya başlıyoruz. Dışarıda aradıkça da kendimizi bulamıyoruz. Kendimize ulaşamıyoruz. Bize gelene kadar oooo, o kadar çok şeyi aşmak gerekiyor ki. Durumlar, insanlar, dizi dizi; onlardan bir türlü sıra bize gelemiyor. Bu da daha çok karmaşa, daha çok girdap demek oluyor.
Kendimizden başlamak hep en kesin çözüm.
Peki kendinden başlamak ne demek?
Hissettiğin her şeyi sen yaşıyorsun. O hislerin tüm kayıtları ve kodları sana ait. Anlamları sende. Sen de zannediyorsun ki, karşındaki, sendeki bu anlam ve kodları tam senin anladığın ve bildiğin gibi biliyor ve yaşıyor.
Halbuki hiç de öyle değil.
Biricik olmak dedikleri de bu oluyor zaten. Senin bildiğin anlamlar, sendeki kayıtlar, kodlar, hepsi sana özel. Başkası bilemez. Seni senden daha iyi bilen ve yaşayan yok.
Sen biriciksin.
O zaman madem ki sen biriciksin, sendeki o duygunun dönüşmesi bir başkasının değil, elbette ki senin elinde. Sadece senin.
Sen önce kendinden sorumlusun. Ve yaşam sana, senin seni sevdiğin kadar sevgi ile gelecek. Sevgi dönüştürür. Kendimi bendeki sevgiye teslim etmeye niyet ettim.
Sevgi ve saygıyla,