Bedenime saygı duyuyorum. Her nefesim almayı ve vermeyi öğretir. Nefesimle dengeyi yaşamaya niyet ettim.
Hiç düşündünüz mü? Düzenli olarak her gün yaptığımız aynı şeyleri adeta otomatik pilotta yaparız; ‘taaaa ki bir gün o düzenli yaptığımız şeyi yapamayana kadar….
İşte o an, ne çok şeyi farkında olmadan otomatik olarak yaptığımızı fark ederiz.
Susayınca su içmek, arabaya binince kontağı çevirmek, uyanınca gözlüğünü takmak, yüzünü yıkamak, kırmızı ışıkta durmak, vs…
Nefesimiz de aynı böyledir. Her gün binlerce defa nefes alıp veririz. Otomatik olarak, farkında olmadan.
Nefes alamazsak yaşam sonlanır, veremezsek yine yaşam sonlanır.. Biz bunun farkında mıyız?
Yaşam ilk aldığımız nefesle başlar ve verdiğimiz son nefesle sona erer.
Aradaki tüm nefesler bizim ömrümüz olur. Bize verilen ömür.
Tüm kullanım hakları bizde. Peki, kullanıyor muyuz?
Yoksa tüketiyor muyuz ?
Yaptığımız şey tüketmek oluyor. Farkında mıyız?
Her nefesimizde yaşamak varken biz tüketerek, başkaları için harcayarak, oraya buraya yetişmeye çalışarak nefesimizi harcayıp duruyoruz. Sonradan da “ah” lar, “vah” lar, “keşke” ler…
Ömür gelip gidiyor. Biz ise sürekli nefesimizi tüketerek, ömrümüzü harcayıp duruyoruz.
Şükürler olsun ki nefes bizim; bize ait, bizi yaşama bağlayan en değerli alışverişimiz.
Tek görevi sadece bizi yaşatmak. Yaşamla bağımızı kurup bizi yaşama bağlamak.
Nefesimiz bizdeyken bilincine varalım.
Nefes ile yaşam bağımızı kabul edelim.
Değerlerimizi, kendimizi, nefesimizi, varlığımızı ve hayatımızı kabul edip, onların farkında olarak, hepsine sahip çıkmak dileği ile ..
Şükürler olsun
Sevgi ve saygıyla, 
