Yaşamda bana hizmet eden tüm korkularımı kabul ettim. Cesarete niyet ettim.
Bizi yaşarken en çok engelleyen duygumuz korku.
Hayatta kalmak için de, en gerekli duygumuz korku…
Korku bizi hem koruyor, hem de engelliyor.
“Korkmasaydım neler neler becerirdim”….”korkmasaydım başıma neler gelirdi kim bilir?”
Korkusuzca her şeyin üstüne mi gitsek?
Yoksa temkinli davranıp, aynı yola hep devam etmek mi?
Korku hem gerekli, hem değil…ne yapacağız?
Yapmamız gereken “korkularımızı yönetmek”.
Bizler ise yönetmek yerine korkuya kapılmayı seçiyoruz. Panik oluyoruz. Sanki her şey kontrolden çıkmış ve o an yaşamımız son bulacakmış gibi davranıyoruz. Yani korkuyoruz, sonra da savunmaya geçiyoruz. Bunu çok fazla yapabiliyoruz. O kadar ki, artık her olayda savunmaya geçtikçe korkak insanlar oluveriyoruz.
Hepimiz bir şeylerden korkarız… bu bazen duygularımız olur; bazen kendi dışımızda gelişen olaylardır bizi korkutan; yani kontrol edemediklerimiz. Ya da bazen korkumuzla yüzleşmekten bile korkarız. Yaşam derslerimizi korkularımızdan aldığımız da ayrı bir gerçek.
Peki bu korkular bu kadar yaşamın içinde iseler, ne yapmamız gerekir?
Korkmamak mı, kaçmak mı, üstüne mi gitmek, görmezlikten mi gelmek ?😲😨
Hepsini ayrı ayrı yaptığımız olmuştur mutlaka. Ama korku hep bizimle olmuştur.
O çok güçlü duyguyu öyle bir yaşarız ki tüm bedenimiz anında tepki verir. Bedenimizin ritmi değişir. Kalp atışımız, ifademiz, bakışımız, duruşumuz, hepsine yansır. Sanki bizim dışımızda, gerilerde bir yerlerde, otomatik pilotta, bir kontrol mekanizmasının düğmesine basılmış gibi. Bir anda korkuyu yaşamaya başlayıveririz.
Aslında bu hayatta biz VAR’ız. Yaşam da bize ait. Varlığımızı kabul etmekle başlarsak, işte bu varoluş bize cesaret ve güven verir.
Bizler bakıma muhtaç bebekler olarak dünyaya geliyoruz.
Büyüyoruz, evet ama büyüsek bile, duygusal olarak büyümeyi de aynı hızla beceremiyoruz.
O çocuk içimizde otomatik pilotta çalışmaya devam ediyor.
Yapmamız gereken, her zamanki gibi kendimizden başlamak. Hatırlayalım, bu ana hizmet etmeyen her türlü korkuyu görelim. Görelim ki, içimizdeki çocuğun büyüğümesine izin verelim.
Sendekine, sana verilene sahip çık. O zaman güven ve cesaret gelir.
İşte gör, sen artık o küçük muhtaç çocuk değilsin. Yaşam senin. Kendinden başlarsan devamı gelir.
Başkalarından başlarsan yarı yolda kalırsın.
Başla kendinden; yol seni cesarete götürür. Korkmaktan korkmazsan cesaret hep seninle.
Kendimden başlamaya niyet ettim.
Sevgi ve saygıyla,