Sevgi ile yarışan kalbimi kabul ettim. Sevgi yarış değil. Sevginin akışı beni özgürleştirir. Bu özgürlüğün bana akmasına niyet ettim.
Başa çıkılması zor duygulardan biridir KISKANÇ’lık.
Offf aniden giriverir insanın içine. Anında duruşu ve bakışı değişir insanın. Hatta bazen o an hissettiklerini aniden dile getiriver…..eh dilin kemiği yoktur ya.
Kimi zaman da davranış olarak asla yapmayacağımız şeyleri yaptırır kıskançlık.
Baş edilmesi o kadar zordur ki. Kontrolden çıkmış bir ok gibi nereye, nasıl gideceği belli olmaz. Yaşaması zordur. Baş etmesi zordur. Yaşadıktan sonra bile yaşayan kişide ağır hasara neden olabilir.
Üstelik de insan her türlü şeyi kıskanabiliyor. Küçük kardeşini, sevgilisini, annesini, babasını, başkasının arabasını, başkasının sevgilisini …… saymakla bitmez ki. Madem yaşamımızda sık sık karşılaşma ihtimalimiz var, ne yapsak da bize bayağı zarar veren bu olumsuz duyguyu yok etsek? Peki ya duygular yok edilir mi? Bir duygu kapanı olsa da bize zarar veren duygu durumlarımızı bizden alsa ne güzel olurdu.
Evet, böyle bir şey olmadığına göre ne yapmak lazım?
Kendi hayatımıza karşı sorumluluğumuzu almamız gerekir. Ben kıskancım bunu bana yapma diyerek sorumluluğu başkasına atamayız. Dünya etrafımızda öyle dönmüyor maalesef. Hatta, çoğu zaman yüzleşmemiz gereken olaylarla ortaya çıkıyor bu olumsuz duygular. Yüzleştiğimiz an işte kendimizi bu duyguları yaşarken buluyoruz. Evet, doğrudur, evren sürekli bizim için çalışıyor. Ancak sadece olumlu olana göre değil, olumsuza göre de çalışıyor. Derslerimizi almamız için. Ya biz, biz kim için çalışıyoruz? Yaşarken emeklerimizin hakkı kime ait?
Biz kendimizden sorumluyuz.
Sevgi de bize ait, sevgisizlik de. Sevgi paylaşarak büyür. Biz ise sevilmemekten ya da sevmemekten öğrenmeye çalışıyoruz çoğu zaman. İsteklerimize ulaşamadığımızda, hissettiğimiz karmakarışık duygularla oluşturuyoruz kıskançlığı. Ve de onunla savaşmak zorunda kalıyoruz.
Sevginin bir ölçüsü yok aslında. Sevgi bir birimle ölçülseydi belki işler daha kolay olurdu?..Madem ölçemiyoruz, tartamadığımız ama herkesin kendine özel yaşadığı sevgi için diyelim.
Ve kendimizden başlayalım ve kabul edelim. Sevgi bir savaş değil. Sevgide yarış yok. Kendini seven, diğerini de sever. Sevginin özgürlüğünü kabul ettim.
Sevgi ve saygıyla,