Aldığım her nefeste kendim için varım. Varlığımın bana sunduğu her şeyi görüp haz almayı kabul ettim. Yaşamın keyfini çıkartmaya niyet ettim.
“Ooohh bakıyorum keyfin yerinde” cümlesini duyduğumuz an, sanki yapmamamız gereken bir şeyi yapıyormuş gibi algılıyoruz.
Kendimizi adeta suçlu hissediyoruz.. Sanki keyif kötü bir şeymiş gibi.
Her ne kadar farklı tanımları varsa da, iç rahatlığı, canlılık ve tasasızlık çağrıştırır keyif..
Tasasız olmak hali…işte bu da başka bir sorun… “Bunca karmaşa varken hayatta nasıl tasasız olunabilir?” derler, eleştirirler.
Tasasız insan da keyfine düşkün sayılır. Başkaları tarafından yargılanır, pek de kabul görmez toplum tarafından. Hele ülkemizde hiç… Sanki bencil olmak gibi algılanır.
Şu dünyada keyifli olmak bile suç.
Gel de keyifli ol.
Oysa bir işi bitirmek, nasıl da güzel bir duygudur. Bitirmenin keyfi.
Arkadaş sohbeti nasıl keyif verir insana.
Aile ile birlikte olmak. Tam keyif..
Bir yere varmak ayrı bir keyif,
Bir yerden dönmek ayrı bir keyiftir.
Güzel bir yemek yedikten sonra doymuş hissetmek, o da bambaşka bir keyiftir.
Biz ise keyif alırken, keyif aldığımızın farkına bile varmayız çoğu kez.
Yaşarken keyif almak, o AN’ı keyifle yaşamak, sanki bize ait değilmiş gibi.
Ama sonradan fark ederiz keyif almış olduğumuzu…
Ne zaman mı? Keyif aldığımız ortam bozulunca, keyfimiz kaçtığında, işte ancak o zaman fark ederiz keyif aldığımız anların değerini.
Nefes almak bile bir keyif, esenlik ve sağlıkla. Her verdiğimiz nefes kolaylık ve iç rahatlığı ile olsun. Yaşarken keyif alalım. Biz keyfi hak ettik. Kim ne derse desin 🙏
Sevgi ve saygıyla,