İlham

İçimdeki ışığın varlığını kabul ettim. Yaşamımda bana ilham vermesine niyet ettim.

İlham’ın sözlük anlamı ‘ESİN’…. Herhangi bir duygu düşünce için iç ses de diyebiliriz. Hani deriz ya şu resmi yaparken şu ressamdan ilham almış… Şair yazarken doğanın büyüleyici güzelliğinden ilham almış…senarist bu filmin senaryosunu kendi çocukluğundan ilham alarak yazmış…

Zannederiz ki genelde sadece sanatla uğraşanların ihtiyacı vardır ilhama. Ressamlar, şairler, yazarlar, tasarımcılar, vs..

Ancak şöyle bir düşünsek, ilhama ihtiyaç duyduğumuz o kadar çok alan vardır ki bu dünyada.  

Nasıl olmasın ki? Kendi yaşamlarımızın tasarımını kim yapar ki? Hiç düşündünüz mü?

Elbette herkes kendi yaşamını tasarlamaktan sorumludur. Bunu yaparken de, içimizde en derinlerden bir yerden çıkacak ilhama; yani kendi kaynağımıza ihtiyaç duyarız.

Hani bazen aniden bir şey gelir aklımıza, taa içimizden, derinlerden. Nerden geldiğini anlamayız, ama hissederiz onu…Ve o gelen gerçekleşir…hayret ederiz..O yüzden de “içimize doğdu” deriz. Bir anda oluverme hali. O taa içimizde birdenbire gerçekleşir; belli bir neden olmadan, zorlanmadan, düşünmeden; bir anda   hissediş ve bilme haline geçermişçesine.

İşte bazen o an aydınlanırız… sanki içimizdeki o his, berrak ve güçlü bir akışa dönüşmüştür.

Ama bazen de onu duymazdan ve görmezden geliriz. Çünkü o bir yere, bir şeye bağlı değildir ki. Güvenmeyiz ona. Kanıtı yoktur. Kanıt yoksa,  bizde de güven yoktur. Karmaşa başlar yeniden. O derinden gelen, bize bizi iyi hissettiren akış birdenbire kesilir.

Kendimize duyduğumuz güven, kendimize olan inancımız sürekli azalmaya başlar. Açıklayamadığımız için ifade de edemeyiz. Bu davranış şeklimiz her şeyi bastırmamıza neden olur. Her şey içimizde sıkışıp kalır, hayata geçemez. Bu kadar sıkışmışlıkla kendimizi gerçekleştiremeyince olan da bize olur.

Hani demiştik ya, herkes kendi yaşamını kendisi tasarlar diye.

Dönüp başa sarıyoruz. Sebep sonuç ilişkisini açıklayamadığımız hislerimizi içimizde değil de dışımızda bulmaya çalışıyoruz… bu durumda içimizdeki ilhamın dışarı çıkması mümkün müdür sizce?

Dışarı çıkamayınca da onu kendi yaşamımızın akışına almamız elbette ki mümkün olmaz. Bu sefer de yaşamak için ne gerekliyse her bir şeyi dışarıda arayan insanlar haline geliveriyoruz.

Kendimizde olanı üretemeyince tüketmeye başlıyoruz. Ve de tüketen insanlar oluveriyoruz.

Hayatımız ne zaman ki kendi içimizden çıkan bir akışa dönüşür, işte o zaman başlarız bize verilen ışığa sahip çıkmaya…

Kendi ışığına sahip çıkan, başkasının ışığına da saygı duyar. O zaman kalpler birleşir. Birden bütüne geçer. 

Kalbime gelen tüm ilhamı kabul ettim. Aydınlanmaya niyet ettim.

Sevgi ve saygıyla, 😊🙏   

Ağacım’daki tüm çalışmalar fiziksel, zihinsel ve ruhsal bütünlüğümüzü destekler, bu sayede daha mutlu, daha huzurlu bir yaşamı amaçlarız.

Whatsapp danışma hattı