Yaptıklarımla ben varım. Yapacaklarımla var olmaya niyet ettim.
Bir çoğumuz hayat çizgimizde bize gelir getirebilecek işler, yani meslekler ile uğraşırız. Seçeceğimiz meslek için de, saygı görebilmek için saygın bir meslek gerek dedi hep büyüklerimiz.
Bize öğretilen ve istenen bu aslında.
Bunun için uğraşıp duruyoruz; sanki yarış koşan atlar gibiyiz, hepsi başarılı olmak için. Eskiden evde kalıp çocuklarıyla ilgilenen kadınlar bile nihayet “bir çocuk da yaparım, kariyer de” diyorlar sık sık.
Saygın bir meslek, hatta kariyer peşinde koşuşurken, sonradan bir bakıyoruz: yorgun hayatların içinde ne olduk ki, ne olamadık ki? Değdi mi?
Başarı için feda ettiklerimiz… stres yüklü yaşamlar..
Gerçekten de istediğimiz için mi ? Yoksa zorunda olduğumuz için mi?
Seçtiğimiz meslekler, hiç bir şeyin tesadüf olmadığı gibi, tesadüf değil aslında.
Bizi geliştiren, duygularımızla ve sosyal hayatımızla bizi var eden bir yanımız. Aynı çocuklarımız gibi.
Mesleklerimize emek verip, işlerimizi büyütüp, kariyer sahibi olabiliyoruz.
O zaman da çabalarımızın bambaşka bir anlamı oluyor.
Seviyoruz, emek veriyoruz.
Biz hep sanıyoruz ki mesleğimizin saygınlığı hangi meslek dalında ne iş yaptığınla alakalıdır.
Aslında mesleğimizi saygın yapan, ona karşı duyduğumuz sevgi ve saygı.
Evet, emeğimizi kabul etmemiz çok önemli. Unutmayalım ki, aslında o verdiğimiz emekler bizi temsil ediyor. Içinde sevgi oluyor. Başarı oluyor. Emek o zaman karşılığını buluyor, bolluk bereket oluyor. Kendi hakkını kendine vermeye başlıyorsun. Emeğine sahip çıkıyorsun. Sahip çıktıkça başarı, kariyer, terfi, iş kurma fırsatları adım adım çıkıyor karşına.
Bu aynı bir gülün süreci gibi. Önce tomurcuktur dalda duran. Süreç devam eder gonca olur. Daha da devam eder, dalda bir gül olur. Katmer katmer. Her halini yaşar oluncaya kadar.
Tüm mesleklerde de süreçler vardır.
Çırak, kalfa, usta olunur. Ya da memur, yönetici, direktör..ya da, ya da…
Her mesleğin kendi içindeki dinamik, kendini geliştirmekle ilgilidir.
Oysa, bizler de sürekli bir an evvel o yolun sonuna bakmaktan, nasıl gideceğimizi düşünmeden, hesaplamadan, bazen yola bile çıkamıyoruz. Ya da o yolda kayboluyoruz.
Sahip olduklarımıza, yaptıklarımıza, emeğimize sahip çıkıp, saygı duyup şükretme zamanı.
Sen kendini onaylarsan, onaylanırsın.
Kendini kabul et ki, sendekinin yani özünün bu dünyaya katacakları çıksın..potansiyelin çıksın.
Hayat senin ve yaşa.
Yaşadıkça üret, ne kendini ne de başka değerleri tüketme. Emeklerine sahip çık. Ürettikçe büyür herşey, çoğalır. Unutma; hepsi için şükret. O zaman yaptıklarının karşılığı da seni bulur.
Şimdi yaşama zamanı,
Sevgi ve saygıyla,