Hayatta bazı gerçekler vardır. Değişmez. Örneğin, hepimizin parmak izlerimiz gibi biricik olduğumuz gerçeği. Peki bu gerçeklik ne anlama gelir ki ? Ne önemi vardır ki biricik yani tek olmanın ? Nasıl bir şeydir bir başka eşinin olmaması ? İşte orada ego giriverir devreye. Biricik, tek olmanın anlamını kavramak, insanın kendi gerçekliği ile yüzleşmesi demek aslında. Şu koca dünyada biricik olduğumuzu algılamakla birlikte, benliğimize inen bir yol olduğunun farkına varırız. O benliğimize inen yol, bu dünyadaki varlığımıza hizmet eden yoldur. Bu dünyaya gelmemize vesile olan ailemiz ve ordan öğrendiklerimiz ile başlayan yolculuk. Kendi gerçekliğimiz. Anne ve babamızdan başlayarak, yaşanmışlıklarımızla doludur bu yol.
Geçmiş dediğimiz yaşanmışlıklarımızdır aslında ; yaşamımızda sürekli ya da sık sık takıldığımız bölümdür. Tüm deneyimlerimiz ve tecrübelerimiz…
Kendi gerçekliğimiz, bizi biz yapan geçmişimizdir. Ve biz geçmişimizden alırız gücümüzü. Ve de almaya devam ettikçe yolumuzda ilerleriz. Geçmişten aldıklarımızla büyüdük, geçmiş bizim büyümemize hizmet etti ve güçlendik ve işte ben olduk. Gerçek BEN.
Geçmişi değiştiremeyiz. Öğrendiklerimizle ve gerçekliğimizle yolumuza bilinçle devam etmek, ve de an’da yeniye geçmek. Seçtiğimiz yola doğru. Yol da zaten bizi götürür. Bizim yapmamız gereken sadece kendi seçtiğimiz yolda ilerlemeye devam etmek. Haydi, kendimize giden yolda kendimizi gerçekleştirmeye niyet edelim.
Sevgi ve saygıyla,
Ağacım’daki tüm çalışmalar fiziksel, zihinsel ve ruhsal bütünlüğümüzü destekler, bu sayede daha mutlu, daha huzurlu bir yaşamı amaçlarız.