Anda Ol

An dediğimiz ne ki? Öğrendik mi an’da kalmayı? Öğrendik mi an’ın tadına varmayı? Bizler büyürken An diye bir şey var dendi mi ki ? Eee şimdi bize an’da olmak, an’ın tadını çıkarmak deyince bilmediğimiz bir dilden konuşuyorlar gibi geliyor.

Bu dili nasıl öğreneceğiz?
Yaradılış itibari ile ilk doğduğumuz andan itibaren bir başkasına gereksinim duyarız. Sonra da bir başkası olur başkaları..sonra da bakarız ki bu başkalarına bağımlı olmuşuz. 

Eeeeee başkalarına bağımlı olurken birey olmak mümkün mü?
Sanki bir bilmece… ..herşeyden herkesten özgürleşip kendi merkezinde olmak, birey olmak..
Kimseye muhtaç olmamak.
Hem yaşamsal hem de duygusal ihtiyaçlarımız varken birey olmak kolay mı ki?
Peki kolay mı olması gerekiyor? Ya da zor mu olması gerekiyor?
Ne zor, ne kolay..

Cevap: olması gereken
Başkaları için yaşamaktan, başkalarını yaşatmaktan vazgeçelim.
Vazgeçince, bir de bakacaksınız ki tüm bunlar için yaptığımız savaş da bitmiş.
İşte o an aslında kendi merkezimizde olduğumuz andır.
Dikkat; bu demek değildir ki “artık kendi dışımızda olanlara  karşı sorumlu değiliz…

Ama, önce kendimizden başlayacağız.  Kendimize olan sorumluluklarımızdan başlayacağız.  Onları yerine getirince de, işte o an,  kendi merkezimizdeyiz. Merkezimizde olduğumuz an, işte an’dayız.

Şimdi sıra sende, hadi AN seni beklemiyor. Kaçıp gidiyor…hiç bir güç onu geri getiremez. 
Sen kendi  merkezindeyken an’dasın.  O an senin anın, o an sensin.

Artık ANI’nı, yani kendini yaşa…

Ağacım’daki tüm çalışmalar fiziksel, zihinsel ve ruhsal bütünlüğümüzü destekler, bu sayede daha mutlu, daha huzurlu bir yaşamı amaçlarız.

Whatsapp danışma hattı