Küçük bir çocuğun tacize uğraması çok büyük bir travmadır.
Bunun sonucunda hayatında ya her şeye çok büyük anlamsız tepkiler verir, ya da sessiz kalıp hayır bile diyemez. Çünkü anlatamaz ve yorumlayamaz yaşadıklarını; anlayamamış, anlamlandıramamıştır yaşadıklarını.
Çünkü yaşadığını dile getirememiş, kimse bilmemiş, kimse yorumlayamamıştır. Anlayamamıştır küçük çocuk, anlamlandıramamıştır duygularını.Çocuk bedeni, yaşıtlarından önce deneyimlediği bir takım hislerle nasıl başa çıkacağını güdüsel olarak bilemez ki.
O AN hissettiklerinin anlamı nedir?
Küçük çocuk ne olduğunu anlamlandıramadan sessizce bu sorumluluğu taşımaya başlar. İçinden atamadığı, anlamını bilemediği bir çığlıkla yaşar. Ve de küçük çocuğun zihni, travma ile baş etmek için unutur.
Hatırlamaz.
Hiçbir zaman.
Ta ki, hatırlatacak bir olay yaşayana dek. Zihin işte o an, baş etmek için o yaşta nasıl baş ettiyse, bildiği baş etme yolunu kullanır.
Unutmak… Oyuna devam etmek.
Herkes kendi oyununa devam ederek büyür. İçimizde saklamaya çalıştığımız her ne ise onunla büyürüz. azen de o sakladığımız bizden çıkmak ister. Ama kimse üzülmesin, kimse duymasın, kimse kötü olmasın diye ısrarla içinde tutar küçük çocuk. İzin vermez çıkmasına. Korkar, utanır.
Çünkü aslında çocuklar, farkında olmadan, en sevdikleri üzülmesin diye kendileri üzülür.
İçin için, zaman zaman..
Yaşarken o çığlıklar her bir olayla artar, büyür. Çocuk büyüdükçe o çığlık daha büyür. Yine çıkmak ister, yine çıkartamaz çocuk. İzin vermez yani ve tacize uğramaya devam eder. Böyle böyle çocuk büyümeye devam eder.
Bilmez ki, güvenlik alanımızda bize yapılan istemediğimiz her şey aslında bir taciz. Ülkemizde tacize uğrayan kişi tacizci ile evlendirilebiliyor. Kız kaçırma olaylarında kız rızası olmadan kaçırılıyorsa, kaçıran kişi ile evlenmek zorunda kalıyor.
Ve o taciz dediğimiz şey bildiğiniz tecavüz oluyor.
Çocuk gelinler, cinsel ilişkiye giremeyenler, hayır diyemeyenler, güvensiz, tepkisiz, kendini koruyamayan insanlar…hasta bir toplum ve çoğunun sonu …işte. Şiddet çeşit çeşit. İster darp olsun, ister bıçaklama, ister cinayet, ister taciz, tecavüz olsun…ya da haksızlık, eşitsizlik, aşağılama, hakaret olsun.
Bir çok insan, yönetici, savcı, hakim, belki de anne ya da baba; ısrarla anlamak ve duymak istemiyor. Kendi de benzer olaylar yaşattığından, utancından, toplum baskısından, korkudan, kaba kuvvet=güç bildiğinden,
Suçlu olana haklı
Mağdur olana suçlu der,
Tahrik etmiş, kabul etmiş der kurbanına,
Bir defadan bir şey olmaz diyebilir
Ve toplum içinde sürdürmeye devam eder
Tacizi..tecavüzü..
taa ki
Konuşmaya cesaret eden bir mağdur bulana kadar
Oyuna devammmm
Uyan Türkiyem uyan…