Bir çoğumuz sürekli bir arayış içinde. Ne arıyoruz? Nerede arıyoruz? Arayış içindeyim diyene sorun bakın, net bir cevap yok. Kafa karışık.
Mutluluk mu? Sorsan nedir mutluluk, net bir cevap yok. Para mı? O da olsun, ama para yoksa mutluluk da yok. E peki sağlık mı? Ha evet galiba sağlık; parayla bile satın alınamıyor. Ama parasız da hiç olmuyor.. Para için kariyer lazım, sanki evet ya…
Nerde bu aradığımız şeyler, nasıl ulaşacağız onlara? Tam neyin arayışında olduğumuz hiç de net değil. Bir bilsek ne aradığımızı. Ama, bilmeden de nasıl bulacaksak?
Hayatımızın tamamını kapsayan olaylar silsilesinde yaşıyoruz.
Bize göre onlar hep tesadüf. Bilmiyoruz ki yaşadığımız , tesadüf dediğimiz olayların hepsi aslında “kendi yolumuz, bizi bize götüren”. Farkında değiliz ki işin aslında yaşadıklarımızın hepsi, hepimizin kendi yolu.
Biz ise yolumuzu hep dışımızda bir yerlerde ararız. Öğrendiğimiz gibi, bize öğretilen gibi; hayatta kalmak için dışarıdan öğrenmeye programlıyızdır. Dışımıza odaklı yaşamak zorunda hissederiz hep. O yüzden de bir çoğumuz yaşam amaçlarımızı, kendi yolumuzu sürekli arar, bir türlü de bulamayız. …çünkü asıl kaynak, kendimizden başkası değil. Varoluş bizim içimizde. Var olan, yaratılmış olan bizleriz. Var olduğumuzu kabul ettiğimizde göreceğiz ki asıl kaynak kendimizmişiz.
Ve merkezimizde bizde olan akışla yaşamaya başlayacağız. Akış bizi farkındalıkla birleştirdiğinde bizdeki varoluşun gücü bize nasıl var olacağımızı gösterecek.
Asıl kaynaktan başlayınca yol zaten bizi götürür.
Ben olmak için ihtiyacın olan tek şey sensin. Kendini dışarda ararsan asla bulamayacaksın. Çünkü senden başka yok. Biriciksin ve teksin. Kendin olmak için aradığın her şey sende. Kendini nasıl kullanacağını çözmek istiyorsan arama; yaşamak, deneyimlemek yeterli olacaktır.
Hayatta yaşamına giren her şey ve herkes seni sana anlatmak ve öğretmek için. Ve sen en önemli şeye sahipsin; KENDİNE. Ve ihtiyacın olan her şey onda var. Güven ve devam et.
Yaradanın bendeki ışığını kabul ettim. Kendimi yaşamaya niyet ettim.
Sevgi ve saygıyla,